Ana sayfa Makro Çekim Teknikleri Cross (çapraz) polarize filtre tekniği ile makro fotoğraf

Cross (çapraz) polarize filtre tekniği ile makro fotoğraf

tarafından Güray Dere

Fotoğraf çekmeye başladığımdan beri merak ettiğim polarize filtreleri nedense çok uzun süre ilgili alanımın dışında tuttum. Makro fotoğraf çekiminde ayrı bir önemi olduğunu bildiğim halde belki de fiyatlarının biraz yüksek oluşundan bugüne değin beklemiş oldum.

Polarize camlar güneş gözlüklerinde uzun zamandır kullanılıyorlar. Etraftan yansıyan ışığın içeri girmesini engelleyerek gözü rahatlatıyorlar. Fotoğraf makinasında da aynı amaca hizmet edip örneğin bir cam ya da su yüzeyinden yansıyan ışığı kesip ortamın içini, altını görebilmemizi sağlıyorlar. Manzara fotoğraflarında daha mavi gökyüzü, daha yüksek kontrast sağlıyorlar.

Linear Polarizer – Circular Polarizer

Teknik detaya girmeden pratik farkını söylemek istiyorum. Özünde her iki filtre türü aynı işi yapıyor. Sonuçlarda bir fark oluşmuyor. Ancak lineer polarize filtreler eskiden gayet yeterliyken autofocus gövdelerin ortaya çıkmasıyla yaygınlıklarını yitirdiler. Çünkü otomatik odaklama sistemleri lineer polarize filtre ile çalışmıyor. Dairesel polarize denilen farklı bir sisteme ihtiyaç duyuyorlar. CPL olarak kısaltılan circular polarizer filtreler lineer olanlardan daha pahalı. Sadece makro çekim için düşünüyorsak 2. el ucuz lineer polarize filtreler alabiliriz. Makro çekimde autofocus aramıyoruz. Ama genel amaçlı, manzara ve vahşi yaşam fotoğrafçılığında kullanırım, almışken tam olsun diyorsak CPL türü filtre seçmemiz gerek.

Yine aklımda pek yokken uygun bir fiyata denk geldiğim 2. el Marumi DHG 72mm filtreyi edinmeye karar verdim. Marumi markası kaliteli filtreleri ile tanınıyor. DHG yüzey kaplamalı olması iç ve dış yansımalara karşı avantaj sağlıyor. DHG, lenslerdeki MC kaplamalar gibi bir şey. Bir yeni modelinde Super DHG denen kaplama var ama ben o kadarının peşine düşmedim.

Polarize filtre nasıl kullanılır

72mm CPL filtre ve filtre çapı dönüştürme seti
72mm CPL filtre ve filtre çapı dönüştürme seti

Öncelikle filtremizi lensin filtre yuvasına takmamız gerekiyor. Benim elimdeki CPL filtre 72mm olduğu için Tamron 90mm makro lensime çok büyük geldi. Filtrenin 72mm’lik çapını Tamron’umun 52mm’sine düşürmek için bir dizi filre çapı dönüştürme adaptörü kullanmam gerekti.

tamron-90mm-macro-lens-circular-polarizer-filter-cpl-polarize-filtre
Tamron 90mm f2.8 makro lens 72mm Marumi CPL filtre ile birlikte çekime hazır.

Filtremizi lensin üzerine taktığımızda kendi etrafında dönebilen bir yapıda olduğunu göreceğiz. Bu dönmenin miktarı, yani açısı, filtrenin çalışma mantığının özünü oluşturuyor. Işığın geldiği açıya göre biz de polarize filtreyi döndürerek açısını ayarlayıp istenmeyen yansımaları kesecek konuma getiriyoruz. Burada dikkat edilecek bir nokta var. Kullandığımız lens odaklama yaparken ön camı döndürerek hareket ediyorsa her odaklama sonrası ayarladığımız polarize açı bozulacak, tekrar ilgilenmek zorunda kalacağız. Hatta hareketli bir hedefi izliyorsak lensimiz odak aradıkça filtremizi sürekli döndürecek ve işimizi bozacak. Bu yüzden polarize filtre ile birlikte kullanılacak lenste “internal focus”, kısaltma ile IF özelliği olması istenir. Böylece odaklama yaparken lensin ucu dönmez.

Tree-with-polarizer-filter-polarize-filtre-ile-agac
Polarize filtrenin açısı değiştirilerek çekilen ağaç fotoğrafı.

Polarize filtre döndürülerek çekilen bu iki fotoğrafta ağacın yapraklarındaki yansımanın giderildiği, gökyüzünün renginin daha koyu bir tonda alındığı görülüyor. Polarize filtrenin sağladığı bu etki bilgisayar ortamında sonradan elde edilemeyecek bir etki olduğu için özellikle dikkate alınması gerekiyor.

Makro çekimde polarize filtre

Asıl konumuza gelelim. Polarize filtre makro çekimde ne sağlar?

“Bu sorunun cevabını ben de henüz bilmiyorum” dersem umarım çok komik kaçmaz 🙂

Aslında demek istediğim, henüz ne kadar gerekli olduğuna karar vermiş değilim. Belli bir kullanımdan sonra sanırım kafamda daha net bir görüş oluşur ama farkı şimdiden göstermek ve yorumlamak kolay, o yüzden devam edelim.

Not: Yazının sonunda biraz fikir elde edeceğiz 🙂

Polarize filtrelerin faydası istenmeyen yansımaları, parlamaları keserek dengeli bir fotoğraf oluşturmak. Çiçek, böcek dokularında, özellikle böceklerin kabuklarında bu yansımalar ciddi sorun yaratabiliyor. Flaş ile birlikte geniş bir difüzör kullansak bile yeterli gelmeyebiliyor. Yine doğal ışık kullanırken dengesiz ışığın oluşturduğu parlamalar can sıkabiliyor. Amacımız bunları engellemek.

Polarize film

one-layer-polarizer-film
Tek kat polarize film ışığı az miktarda kesiyor.

Polarize filtremizin yaptığı işi plastik bir film tabakasına da yaptırabiliyoruz.

Peki polarize filtre yerine lensin önüne polarize film koysak aynı işe yaramaz mı? Evet yarar. Ama polarize filmler optik olarak berbat bir plastikten yapıldığı için fotoğrafımız buzlu cam ardından bakar gibi çıkacaktır. O yüzden bu şekilde kullanmıyoruz.

Bu plastik filmler tabakalar halinde satılıyor ve kullandığımız açıya göre polarize ışığı ya geçiriyorlar ya da kesiyorlar. Mesela sinemada 3D filmleri izlediğimiz gözlükler bu prensiple çalışıyorlar. İki göz için açıları 90 derece farklı şekilde yerleştirilmiş polarize filtreler var. Böylece bir film karesinin polarize ışığı sıfır derece açıyla gelip sadece sağ gözden içeri girebiliyorsa sonraki polarize film karesi 90 derece açıyla gelip sadece sol gözden içeri girebiliyor (açılar ışık dalgalarının içinde gizli). Sağ ve sol gözlere ait bu iki kare iki gözün konumu şeklinde yerleştirilmiş farklı kameralar tarafından çekildiği için görüntüyü derinlikli algılıyoruz. Sıradan bir gözlüğü de bu ucuz polarize filmlerle kaplayarak 3D gözlük elde edebilirsiniz.

Bunu neden anlattım, bir cümle önemli:  kullandığımız açıya göre polarize filtreler polarize ışığı ya geçiriyorlar ya da kesiyorlar.

Cross (çapraz) polarize teknik

Yazımızın asıl konusu bu,

Başka bir ifadeyle, ışığı önce polarize hale getirirsek sonra onu istediğimiz gibi yönetebiliriz. Lensimizden içeriye ister alırız, ister almayız.

two-layers-polarizer-film
İki kat polarize filmi aynı açıyla tuttuğumuzda değişen bir şey olmuyor.

Bir ışık kaynağının, yani flaşımızın önüne polarize film koyarsak flaş ışığımızı polarize ışık haline getirmiş oluruz. Bu ışık bir yüzeye, böceğimize çarptığında parlak yani yansıtıcı bir bölüme denk gelmişse aynen polarize şekilde geri yansır. Biz de lensin önündeki polarize filtreyi öyle bir açıya getiririz ki bu parlak yansımayı filtrede tamamen durdurabiliriz. Ya da daha doğal görünüm için açıyı değiştirip kısmen durdurabiliriz. Böceğin parlak olmayan yerlerine çarpan ışığın polarize özelliği bozulur, normal ışık olarak böceğin görüntüsünü lensimize taşır. Bu normal ışık polarize filtremizle bir etkileşime girmez. Kesintiye uğramadan içeri girer.

Bu uygulama bizi rahatsız eden parlak yansımaları tamamen yok etme imkanı verir.

two-cross-layers-polarizer-film
İki kat polarize film 90 derece açılı tutulursa cross-polarize çalışıyor, ışığı kesiyor.

Cross polarize filtre ile ilgili yazı ve testlerde genellikle çıplak flaş üzerine uygulamalar gösteriliyor. Ben bunu abartılı bir gösterim olarak değerlendiriyorum. Çünkü normalde makro çekimde hiçbir zaman flaşı çıplak kullanmıyoruz. Böceği çıplak flaş ile ışığa boğup göz alıcı parlak yansımalarla fotoğrafı yakmıyoruz. Mutlaka bir difüzör takılı oluyor. O yüzden aşağıdaki çekimlerde ben difüzör’ü flaş üzerinden çıkarmadım. Polarize film uygulamasını da difüzör’ün üzerine yaptım. Böylece yapay değil, gerçek uygulamalardaki farkı ortaya koymak istedim.

Çekimlerimi her zaman raw formatta yapıyorum. Bu şekilde polarize filtrem olmasa bile fotoğraftaki aşırı parlak alanlarda bir miktar telafi şansı oluyor ama bu testte fotoğrafları özellikle makinadan çıktığı şekilde, üzerinde oynamadan vereceğim.

Önce flaşımızı hazırlayalım, difüzör üzerine polarize bir film tabakası bantlıyorum. Polarize film biraz küçük geldiği için kenarlarda kalan bölümü koyu renk kağıt ile kapattım. Böylece flaştan çıkan tüm ışık polarize özellikle çıkacak, kaçak olmayacak.

fash-with-polarizer-film
Polarize film ile kaplanmış difüzör ve flaş.

Minik bir örümceğin üç farklı durumda çekimini yaptım. Aynı flaş gücü, pozlama süresi ve diyafram değerlerinde yapılan çekimlerde hiçbir düzeltme yapmadım. Cross polarize pozisyona getirmek için lensimizin önündeki filtreyi döndürerek flaş üzerine takılı polarize film ile 90 derece açı yaptığı pozisyonu bulmamız gerekiyor. Bunun için birkaç deneme yapmamız gerekebilir. Bir kez buldurunca filtrenin pozisyonunu ezberlemeniz iyi olacaktır. Hepsinde var mı bilmiyorum ama bir ok şeklinde pozisyon göstergesi bulunuyor. Polarize filtrenin etkisini aşağıdaki şekilde görüyoruz.

Tree-with-polarizer-filter-polarize-filtre-ile-agac (2)
Örümceğin polarize filtre ile farklı uygulama çekimleri

Sonuç şöyle özetlenebilir,

  1. Filtre kullanmadan yapılan çekimde difüzör’e rağmen parlak bir yaprak ve örümceğin bacaklarında detayı boğan bir yansıma var.
  2. Polarize filtre takıldığında bir miktar ışık kaybı görülüyor. Yansımalarda biraz iyileşme var ama bacaklar hala yansıma yapıyor.
  3. Tam cross polarize uygulamasında tüm parlak yansımalar kesilmiş. Ama doğallık biraz azalmış.

Üç durumu biraz daha yakından yanyana izlemek isteyebiliriz, tıklayarak büyütebilirsiniz:

Orumcek-polarize-filtre

Başka bir örneğe geçelim,

Bu sefer ölü bir eşek arısını bir yaprak üzerine koyarak difüzör ile normal çekim ve cross-polarize çekimi kıyaslamak istedim. Karşıdan vuran doğal ışık vardı. Yaprak ile dar açı yaptığı için gelen ışığın yansıma yapacağını, filtrenin bunu engelleyemeyeceğini biliyordum. Ama buna da özellikle müdahale etmedim. Açık havada yapacağımız çekimde gün ışığını polarize hale getirme şansımız olmayacak. Belki sağdan, soldan sert ışıklar gelecek. Sadece flaşımızdan çıkan ışık polarize olacak.  Burada da gerçek çekim koşullarına benzesin istedim.

Not: Aslında polarize filtre uygun açıya çevrildiğinde doğal ışıktaki yansımları da yumuşatır. Ama filtrenin açısını flaştaki filme göre ayarladığımız için aynı anda her iki ışığı yumuşatamıyoruz.

Ve yine bu sefer her iki sonucu Photoshop ile kurcaladım. Filtreli ve filtresiz durumlarda ışık dengelerini düzeltmeye çalıştım. Bunu yapmamdaki amaç da polarize filtrenin gerçekten bir fayda getirip getirmediğini görmekti. Çünkü, ilk bakışta rahatsız edici olabilen yansımalar, parlamalar RAW çekim ve bilgisayar müdahalesi ile giderilebilecekse o zaman polarize filtreye ne gerek var? Artık kimse makinadan çıktığı haliyle fotoğraf kullanmıyor.

Bu oynamalara rağmen polarize filtre daha başarılı sonuç üretecek mi görmek istiyoruz.

Esek-arisi-wasp_no_polarizer-filter
Sadece difüzör kullanılmış ve camera raw düzeltmesi yapılmış fotoğraf
Esek-arisi-wasp_polarizer-filter
Cross-polarize filtre ve camera raw düzeltmesi yapılmış fotoğraf

Cross polarize filtre arının baş, kanat ve sırt bölümündeki flaş yansımalarını yok etti.  Ama 2. resimde iki kat güçlü patlattığım flaşa rağmen karın bölgesi biraz karanlık çıktı. Yaprak üzerinde tahmin ettiğim karşıdan gelen doğal ışık yansıması kaldı ama flaşın yarattığı fazladan parlama kalkmış. İlk fotoğrafta güneşin altında dinlenen bir arı havası varken, ikincide arı gölgede dinleniyor gibi.  Aydınlanma sanki daha yumuşak görünüyor.  Yöntemin işe yaradığını itiraf etmeliyim 🙂

Sonuç

Polarize filtreler genel aydınlanmadan biraz çalıyor. Yani flaşımızın gücünü bir miktar arttırmalıyız. Ya da doğal ışık kullanıyorsak pozlama süresini biraz uzatmamız gerekecek.

Cross polarize kullanımda ise tam cross durumunda yansımaları tamamen kesiyoruz. Bu durum bazen derinlik ve doğallık algısına zarar verebilir. Aslında doğal olarak parlak olan nesneyi tamamen mat göstermek çok isteyeceğimiz bir şey değil. Bu yüzden polarize filtreyi çevirirken yansımaları “fotoğrafı yakmayacak” orana indirecek şekilde yarı-cross açıda tutmak ya da bir miktar doğal ışığı işin içine katmak daha güzel bir sonuç verecektir.

Ters-polarize yöntemi test dışında açık havada, gerçek ortamda kullanıp sonuçlarını görmek istiyorum. Hatta potansiyeli gördüğüm için 49mm boyunda 2. bir CPL filtre siparişimi de hemen verdim. Polarize filtreniz yoksa hem makro, hem de genel kullanım için size de tavsiye ediyorum.

Güncelleme 11.08.2015

49mm polarize filtrem elime geçtiğinde 72mm büyük çaplı olanı elimden çıkardım. Çekimde ne kadar küçük ve derli toplu olabiliyorsak o kadar rahat ediyoruz. Lenslerimiz küçük olduğu için 49mm makro için daha uygun.

Fakat yazı yayınlandıktan 2 yıl sonra bile hala bu konuda net bir fikrim yok. Birçok arkadaştan olumsuz yorumlar duydum. Polarize filtrenin ışığı kesmesi, netliği azaltması gibi sebeplerden rahatsızlık duymuşlardı.

Üzerine flaşlı çekimi tamamen terk ettiğim için cross-polarize teknik benim için anlamını yitirmiş oldu. Doğal ışıkta aldığım performanstan fazlasıyla tatmin oldum. Geriye halen denenmeyi bekleyen bir şey kaldı. Doğal ışıkta polarize filtre kullanımı.

Doğal ışık çekiminde ışığı yumuşatmak için reflektör ve difüzör sistemleri kullanıyoruz biliyorsunuz. Bazen hafiflik adına bunlardan vazgeçiyorum. Hava bulutluysa ya da uygun bir gölge alanda çalışıyorsam her şey yolunda oluyor. Ama bazen belli bir bölgeden giren fazla ışık sert yansımalar üretebiliyor. Bu durumda polarize filtrenin iş görebileceğini hissediyorum. Yanıma difüzör almadığım bir gün CPL filtremi almayı unutmazsam bunu denemekten ve sonuçları paylaşmaktan mutluluk duyacağım.

Bunlar da ilginizi çekebilir

4 yorumlar

bayram 23 Ekim 2013 - 23:57

Eline emeğine sağlık. Denenmesi gereken ne kadar çok şey var.

Reply
admin 24 Ekim 2013 - 00:41

Teşekkürler Bayram, evet denemekle bitmiyor gerçekten 🙂

Reply
AYDIN 24 Ekim 2013 - 13:39

Güray bey,teşekkürler,
Bu bizim de denemek istediğimiz bir konuydu.Ve denemek üzereydik,ancak bizim, arkadaşımla çalıştığımız alandan su anda ODTU yolu geçiriyorlar.O kocaman alanda bir tane peygamber devemiz vardı,nezaman istesek gidip bulabiliyorduk 🙂 Şimdi ne yapıyor merak ediyorum doğrusu ?:) O yüzden yapmış olduğunuz denemeler için teşekkür ederiz.

Reply
admin 24 Ekim 2013 - 15:50

Merhaba,

Malesef benim bulunduğum bölgede de 3. köprü yüzünden aynı durumu yaşıyoruz. Yıllar sonra balkonlardaki saksılarla idare edeceğiz herhalde.

Civardaki domuzlar yaşam alanı bulabilmek için Boğaz’ı yüzerek geçmeye kalkmış… Halbuki ne güzel.. Biraz bekleseler köprüden geçebilirlerdi!

Reply

Yorum bırakın