Arda Kutlu’nun otomatik makro ray yapımına dair tecrübelerini anlatan yazı dizisi “İstifçinin Günlüğü” 2. bölümü ile devam ediyor. Sözü Arda’ya verelim.
Diğer bölümlere ulaşmak için:
İstifçinin Günlüğü – Bölüm 2 – Arda Kutlu

FocusStacker v02
Önemli Not: Dikkat! Lütfen herhangi bir şey yaparken gereken önlemleri alınız. Özellikle DSLR’ınızın shutter trigger girişi hata affetmez ve kameranıza zarar verebilir. Kameranıza, diğer ekipmanınıza ve size gelebilecek zarardan ben ve burada yazılanlar sorumlu tutulamayız.
CD-ROM rayları ve eski scannerlarla bir süre uğraştıktan sonra adamakıllı bir Focus Stacking cihazı yapmaya karar verdim. Önceki denemelerimin tamamı ya aşırı kırılgan, kullanımı zor, dengesiz, manuel ya da bazen hepsi birdendi.
Hedeflerimi şöyle belirledim:
– Cihazın kullanımı hızlı ve kolay olmalı
2 LCD satırına sıkıştırılmış karmaşık menülerle ve numerik detaylarla uğraşmadan neredeyse gözümü vizörden ayırmadan kullanabileceğim bir Stacker yapmak amacındaydım. Yine de bir tur geri bildirim gerekiyordu. Bu amaçla ledli butonlar kullandım. Böylece input ve output aynı yerde olduğu için kasa üzerinde daha az yer kaplamasını hedefledim. Motor konumunu bir “Rotary Encoder” ile ayarlamayı seçtim. Aynı zamanda rotary encoder’ın basma tuşu gecikmeleri belirlemeye yarayan Arduino fonksiyonunu çalıştırıyor.
– Mümkün olduğunca portatif ve mobil olmalı
Dışarıda kullanım için pil ile de çalışabilmeli. Pil haznesini cırt cırt bant ile takıp çıkarılabilir tasarladım. Bu şekilde pil ile kullanılmadığında hazne yer kaplamayacaktı.
– Uygun maliyetli olmalı
Kimse bir DIY girişimine çok yatırım yapmak istemez. FocusStacker v2’yi yaparken önceliğim stabilite ve uygulama açısından piyasada satışı olan ürünlerle rekabet etmek değil, uygun fiyatlı bir alternatif üretmekti. Elimin altında bir 3d printer olması maliyeti oldukça düşürdü. Konuştuğum 3d baskı hizmeti veren yerler 5 liralık materyal harcayan bir tasarıma 50 TL civarında ücret istemişlerdi. Bana bütün maliyeti 280 lira civarında oldu. (o zamanın dolar kuru ile $130) Bu maliyetin yarısı ikinci el linear stage’e ait.
Bu yazıyı bir adım adım yapım aşaması olarak değil, genel bir bakış açısı ve tecrübe paylaşımı olarak görmek doğru olacaktır. Özellikle Linear Stage olarak kullandığım DCI CP3-10 piyasada çok kolay bulunabilen bir ürün olmadığı için PCB ve 3d baskıların başka bir ray için uygun olma ihtimali son derece düşük. Bu yazının kendi FocusStacker’ını yapacak olanlar için iyi bir başlangıç olacağını umuyorum.
Nasıl kullanılır?
Şu ana kadar FocusStacker sadece Canon 600d ve Nikon d7100 ile test edildi. Ancak remote shutter prensiplerine bakıldığında Fuji ve Panasonic dışındaki bütün DSLR sistemlerle çalışması gerekiyor. Bu versiyonda 2.5mm’lik dişi PCB jack Türkiye’de bulamadığım için 3.5mm’lik jack kullandım. (Bundan sonraki versiyonlarda Ebay’den aldığım 2.5mmlik dişi pcb jackları kullandım) Her kameranın remote shutter girişi ne yazık ki birbirinden farklı. Hatta marka dışında modelden modele bile değişebiliyor. Nikon d7100 için bir ucu N3 bir ucu 2.5mm olan bir kablo kullanarak bir ara adaptörle bunu 3.5mm ye cevirdim. Diğer kameraların remote shutter standartları için Doc-Diy sitesine bakabilirsiniz.

6 adımda Focus Stacking
1. Adım büyüklüğünü (Step Size) ayarlamak
Bu setupta kullandığım motor 1.8 derecelik adım aralığına sahip bir Nema 17 motor. Arduino yazılımında belirlediğim üzere 1 ile 4 arasında adım büyüklüğünü tuşlar yardımıyla ayarlayabiliyorum. Bu değer motorun şaftında 1.8 derece ile 7.2 derecelik bir dönüş aralığına denk geliyor. Ancak kullandığım Stage olan DCP 3-10 un herhangi bir kullanım kılavuzuna ulaşamadığımdan ve milin hatve sayısını bilmediğimden bir steplik bir dönüşün tam olarak ne kadar mesafeye denk geldiğini hesaplayamadım. Şu ana kadarki denemelerimde 8x büyüklüğe kadar 1 adım bu ray ile yeterli seviyede kalıyor.
Adım aralığını arttırmak için birkaç yöntem var, bunlara ileride tekrar değineceğim.
Mevcut yazılım ve elektronik devreyle FocusStacker’in adım büyüklüğünü ayarlamak için Rotary Encoder’in tuşuna basılı tutuyorsunuz. Bütün ledler yanıp sönüyor. Rotary encoderi çevirerek 1 ile 4 arasında adım büyüklüğünü ayarlıyorsunuz. Kaç led yandığı adım büyüklüğünü gösteriyor. Rotary Encoder’in tuşuna tekrar basarak “adım büyüklüğü” modundan çıkıyorsunuz.
2. Enstantane gecikmesini (Shutter Speed Delay) ayarlamak
Bu ayar kamera fotoğrafı çekerken ray için gereken bekleme süresini ifade ediyor. Fotoğrafın çekimi bitmeden rayın hareket etmemesi için bu sürenin kameranın enstantane değerine eşit ya da daha yüksek olması gerekiyor. FocusStacker v2’nin en zayıf yönlerinden bir tanesi Delay sürelerini ayarlamak. Pil ömrünü uzatmak ve kasayı küçük tutmak için o kadar cimri davrandım ki küçücük bir lcd panel bile koymadım. Dolayısıyla süreyi numerik olarak görebileceğim bir ayar yoktu. Yanıp sönen ledin yanık kalma ve sönük kalma süresiyle bu zamanı ortalama olarak belirlemek zorundaydım. Shutter Speed Delay’i ayarlamak için Delay tuşuna (sarı tuş) çift tıklıyorum ve tuş yanıp sönmeye başlıyor. Rotary Encoder’i çevirerek yanık kalma ve sönük kalma süresini ayarlıyorum. Örneğin kameranın enstantanesi 2 saniyedeyse bu ledin de en azından 2 saniye yanık, 2 saniye sönük kalacak şekilde yanıp sönmesi gerekiyor. Gerçekten acınası bir yöntem. Neden bunu yaptım bilmiyorum.
Daha sonra bir update ile bu yöntemi değiştirdim ve işi daha da otomatikleştirmek için bir ışık algılayıcısını kameranın kart okuyucusunun ışığını görecek şekilde yerleştirdim. Arduino kodunu da editleyerek kameranın fotoğrafı çekip, fotoğrafı karta yazdığını FocusStacker’in anlamasını sağladım. Basitçe pseudo kod şöyle:
….
Shutter trigger komutunu ver
Işık algılayıcısının ışık okuyup okumadığını kontrol et
Işık okuyucu yüksek olana kadar bekle (Karta yazmaya başladığı anlamına gelir)
Işık okuyucu düşük olana kadar bekle (Karta yazmayı bitirdiği anlamına gelir)
Bir sonraki adıma geç
….
Bu yöntem başta iş akışını hızlandıracak parlak bir fikir gibi gelmişti, ama yarattığı kablo fazlalığı, stackerin sadece belli DSLR’lar ile çalışabilecek hale gelmiş olması, sistemin stabil yapısı yerine kırılgan, tel masa bir şey haline dönüşmüş olması beni bu fikirden soğuttu.
3. Adımlar arası bekleme süresini (Cooldown Delay) ayarlamak
Bu bekleme süresi motor ve raydan kaynaklı titreşimlerin sönümlenmesi için gereken süreyi belirliyor. Ayrıca eğer flaş kullanıyorsam veya çok yüksek enstantane süreleri yüzünden karta yazma/işleme süreleri uzun vakit alıyorsa bunlar için gereken süreleri de buraya ekliyorum. Ayarlama mantığı Shutter Speed Delay ile aynı. Ancak bu sefer delay tuşuna çift tıklamak yerine basılı tutuyoruz. Delay ledi yanıp sönmeye başlıyor ve rotary encoderi çevirerek yanıp sönme süresi ile cooldown delay’i ayarlıyoruz. İşimiz bittiğinde rotary encoderin düğmesi bizi serbest hareket moduna geri getiriyor.
4. Başlangıç pozisyonunun (Mark IN) ayarlanması
Rotary encoder çevrilerek linear stage hareket ettirilir. İstenilen noktaya gelindiğinde Mark In düğmesine basılır. Mark In ışığı yanarak pozisyonun ayarlandığını işaret eder.
5. Bitiş pozisyonunun (Mark OUT) ayarlanması
Rotary encoder çevrilerek linear stage hareket ettirilir. İstenilen noktaya gelindiğinde Mark Out düğmesine basılır. Mark Out ışığı yanarak pozisyonun ayarlandığını işaret eder.
6. Stack işleminin başlatılması
Kırmızı başlatma düğmesi Stack işlemini başlatır. Stack işlemi bittiğinde ray başlangıç pozisyonuna geri döner. Start tuşuna tekrar basılırsa aynı mesafe tekrar çekilebilir. Fotoğraf çekimi aşamasında düğmenin kırmızı ışığı, ayarlanan shutter speed delay değeri süresince yanarak fotoğrafın çekilmekte olduğunu belirtir. Daha sonraları bu ışık sinyalinin özellikle 4-5 saniye gibi uzun pozlamalarda pek iyi bir fikir olmadığını fark ettim. Objenizin uzerinde ledlerin ışıklarını görebiliyorsunuz. Bu durum Arduino sketchi editlenerek kolayca çözülebilir ama dizayn hatasından ötürü Arduino’yu programlamak için her şeyi sökmem gerekeceğinden bunu hiçbir zaman yapmadım. Siyah elektrik bandıyla ledlerin üzerini kapatmak daha pratik oldu.
Parçalar
1. Linear stage (Ray)
Şüphesiz ki bulunması (yada üretilmesi) gereken ilk ve en önemli parça stabil düzgün bir ray. Daha önceki CD-ROM girişimlerimden edindiğim tecrübeyle istediğim kompaktlık ve stabiliteye ulaşmak için doğru bir ray üretecek birikim ve ekipmanım yok. Bu yüzden Ebay’den biraz araştırarak DCI CP3-10 model numaralı ikinci el bir linear stage’i 60 dolara aldım. Sonradan ortaya çıktı ki bayağı iyi bir fiyata almışım sanırım. Raydan çok memnun olmama rağmen hala bir kullanıcı kılavuzu ya da kaynak bulabilmiş değilim.
Elime ulaştığında rayın yan tarafına monte edilmiş 2 adet optik switch mevcuttu. Bunlara bağlı bir de devre vardı. Devrenin nasıl kontrol edileceği konusunda en ufak bir fikrim olmadığı için devreye bağlanan kabloları kesip kendi tasarımıma entegre ettim. Biraz deneme yanılma yapmam gerekti. Optik switchlerin minimum 12 volt ile çalıştığını keşfettim. Şanslıymışım ki herhangi bir şeyi yakmadan bir devre yapmayı becerdim. Normalde pek başıma gelen bir durum değil.
Elektronik devreleri içine koyacağım kasayı rayın altına monte etmeye, bu kasanın altına da tripod bağlantısı eklemeye karar verdim. Ayrıca bir de motoru tutması için ve tepedeki kamera bağlantısı için parça üretmem gerekiyordu.
Rayın boyutlarını dikkatli bir şekilde ölçerek bu boyutlara uyacak şekilde Autodesk Maya yazılımında parçalar ürettim ve bunları Zortrax m200 model bir printer ile ABS malzeme kullanarak bastım. Yazılım olarak aslında Solidworks gibi bir cad yazılımı bu is için çok daha uygun ancak işim gereği Maya kullandığım için yeni bir yazılım öğrenmek yerine burada yapmayı tercih ettim. Ürettiğim .stl dosyalarını aşağıdaki linkte bulabilirsiniz. Eğer ayni model bir ray bulursanız bir şey yapmadan uyacaktır. Başka bir ray için modifikasyon yapmanız gerekli. Hatta bu durumda baskı devreyi de modifiye etmeniz gerekebilir.
2. Motor
Güç tüketimi açısından motor seçimi çok önemli. Bunu biraz geç farketmiş olsam da şansıma bu versiyon için seçtiğim motor uygun bir motordu. Nema 17 bipolar, nereden bulduğumu hatırlamadığım bir motor kullandım. Güç tüketimi 1 amper civarında. Seçeceğiniz motorun, motor sürücüsünün amper sınırları içinde olduğundan emin olun. Ayrıca motorun büyüklüğüne gore 3d bastığım motor tutucusunun boyutlarını editlemek gerekir.
3. Elektronik parçalar
Arduino Nano

Mikroişlemci olarak bu projede Arduino Nano’yu tercih ettim. Arduino, çokça kaynağının bulunması, yazılımının kolay öğrenilir olması, fazla elektronik bilgisi olmadan kullanılabilmesi, ayrı bir programlama ara birimine ihtiyaç duymaması bakımından oldukça avantajlı bir platform. Ayrıca açık kaynak kodlu olduğu için uygun fiyatlı alınabiliyor. Açıkçası ben “orijinal kutulu” adı altında daha pahalıya satılanlardan hiç almadım. Bütün parçalar aynı olduğu için pek bir farkları olduğunu zannetmiyorum.
FocusStacker v2’nin arduino sketch dosyasını aşağıdaki linkten edinebilirsiniz.
Easy Driver v4.4
Adından da anlaşılabileceği gibi piyasadaki en kolay kullanıma sahip step motor sürücülerinden bir tanesi. Başka hiçbir elektronik elemana ihtiyaç duymadan faz başına 750 mili ampere kadar olan motorları sürebiliyorsunuz. Detaylı bilgi için Brian Schmalzhaus’un sayfasını inceleyebilirsiniz.
750 mA /Phase çoğu nema 17 step motor için ne yazık ki yetersiz kalabiliyor. FocusStacker v3 den itibaren bu yüzden EasyDriver kullanmayı bıraktım.
Limit Switchler ve Buck Converter
Yukarıda bahsettiğim gibi eBay’den aldığım DCI marka ray, üzerinde iki adet optik switch ile beraber geldi. Eğer kullanılacak rayda hali hazırda takılı optik switchler yoksa iki opsiyonunuz var. Ya raya bir şekilde optik yada mekanik switchler entegre edeceksiniz. Ya da Arduino kodundan limit switchler ile ilgili kısımları iptal ederek switch kullanmayacaksınız. Limit switch kullanmamanızı pek önermiyorum, çünkü rayın fiziksel sınırlarını aşmaya çalıştığınızda motora yada raya zarar vermeniz çok olası.
Benim aldığım rayla gelen optik swithcler 12v ile çalışıyordu. Arduino’nun input portlarını yakmamak için 12v sinyali 5v logic voltaja çevirecek bir buck converter’i araya ekledim. Bunun yerine iki tane direnç kullanarak bir voltage divider devresi de yapılabilirdi ancak Buck Converter’in enerji verimliliği açısından daha uygun olduğunu okuduğum ve baskı devre uzerinde de müsait yerim olduğu için bunu kullanmaya karar verdim.
Edit: Daha sonradan bunun göz ardı edilebilecek kadar az bir verimlilik sağladığını anlamam ve fiziksel alanımın daha az olması nedeniyle FocusStacker v4 de aynı optik switchleri kullanmama rağmen buck converter kullanmadım.
Opto-coupler (opto-isolator) 4N33 (or 4N26)
Opto-coupler ya da opto-isolatoru, farklı güç kaynağına sahip ikinci bir devreyi kontrol eden düğme olarak düşünebilirsiniz. Bunu kameranın remote shutter’ını kontrol etmek için kullandım. Çoğu DSLR kameranın remote shutter kontrol mekanizması benzer prensibe dayanıyor. Kameranın remote kontrol bağlantısında 3 tane kablo bulunuyor. Bunlardan bir tanesi netlemek (focus) için, bir tanesi fotoğraf çekmek (shutter) için, diğeri de toprak. Toprak hattına değdirilen kablonun komutu fotoğraf makinasına gönderiliyor.
Ne yazık ki, çoğu aynı 3 kablo prensibine sahip olsa da farklı markalar için farklı kablo girişleri mevcut. Hatta bazılarında modelden modele bile değişiyor. Opto-coupler’i doğru taktığınızdan 1 numaralı bacağın doğru yere girdiğinden emin olun. Aksi takdirde fotoğraf makinanıza hasar verebilirsiniz.
Diğer elektronik elemanlar
Bunlar direnç, diyot, düğme, switch ve rotary encoder elemanlarıdır. Shopping-list-focus-stacker-v2 alışveriş listesinden detaylarını ve fiyatlarını bulabilirsiniz.
Baskı devre & delikli pertinaks

FocusStacker_pcb018
FocusStacker_buttonPanel007
Baskı devrenin şemasını Fritzing ile hazırladım. Yazılımı ücretsiz olarak Fritzing resmi web sitesinden indirebilirsiniz. Yan buton panelini delikli pertinaks plakadan hazırladım. Buck Converter’in bağlantılarında bir yanlışlık yapmışım. Bir jumper kablo ile + ile – yerlerini değiştirdim. Buck converter zaten ayrı bir modül olduğu için bu durum fazla problem çıkartmadı. Bu dizaynı aynı şekilde kullanmak zaten çok mümkün olmadığı için çok fazla detaya girmiyorum. Zaten sistemin mevcut problemlerine aşağıda tekrar değineceğim için aynısını kopyalamaktan ziyade burayı bir örnek olarak incelemek doğru olacaktır.
4. İkinci makro ray
İkinci bir makro ray başta çok avantajlı olacak diye düşünmüştüm. Bu yüzden ebayden aldığım ucuz bir rayı sisteme dahil ettim. Bu rayın iki amacı var. Birincisi ağırlık merkezini dengelemek. Kameranın kullanılan lense bağlı olarak çok önde veya arkada olması problem çıkartabiliyor. Ağırlık merkezini en dengeli olacak şekilde ayarlamak titreşimleri azaltmak için iyi bir karar olacaktır. İkinci neden ise kadraj yapmak ile alakalı. Rayın hareket mesafesi oldukça kısıtlı. Her ne kadar bu mesafe macro focus stacking için rahat rahat yeterli olsa da, kadraj yapmak ve ilk pozisyonu ayarlamak için ikinci bir ray olması isi çok hızlandırıyor.
Edit: Daha sonra bir Arca Swiss clamp DM-55 ve PU-100 Plate aldım ve ikinci Macro Rayı devre dışı bıraktım. Yükseklik azaldığı için stabilite arttı, titreşim azaldı.
5. Kasa
Devre, motor ve kamera bağlantı parçalarını Autodesk Maya yazılımı ile hazırlayarak Zortrax M200 3d printerda Z-ABS filament ile bastım. Daha sonra Arca Swiss clamp için hazırlamış olduğum aparat da dahil olmak üzere bütün stl dosyalarını yukarıdaki linkten indirebilirsiniz.

Basılan parçalar 4 grup halinde
Kamera bağlantısı:
Buraya ikinci ray monte ediliyor. Birbirine geçmeli iki parçayı sabitlemek için m5 vida ve somun kullandım. Ayrıca inch standardındaki ¼-20 vida ve somunlarından da edinmeniz lazım. 1/4 -20 kamera bağlantısı standartlarından birisi. DSLR’ların büyük bölümünün (benim şu ana kadar gördüklerimin tamamı) bu standartta. ⅜-16 başka bir tripod bağlantı standardı. Daha büyük kameralar ve başka aksesuarlar bu vidayı kullanıyor. Tripodların üzerindeki vidalar genelde oldukça kısa. 3d printlerde kullanılan plastik bu kısalıkta gereken mukavemeti sağlamayacağı için normalden biraz daha uzun tuttum ve kendi vidalarımı kullandım.
Asıl problemli kısım bu parçayı Linear Stage üzerine sabitleyecek #10-32 vidalarını bulmakta. Anlayabildiğim kadarıyla #10-32 bir Linear Stage standardı. Daha sonraları incelediğim metrik olmayan linear stageler de aynı vida bağlantısını kullanıyor. Tabii elimde kullanıcı kılavuzu olmadan bu vidayı bulmam biraz zaman aldı. Gereken bütün vida ve somun siparişlerini Ebay üzerinden verdim.
Edit: Daha sonra bu parçayı editledim ve ikinci ray yerine uzun plateli bir arca swiss clamp monte edecek şekilde biraz daha incelterek tekrar hazırladım. .STL dosyalarında iki versiyonu da bulabilirsiniz. Kesinlikle Arca Swiss clampli olan üzerinden ilerlenmesini tavsiye ederim.
Kaplin (Coupling):
Kullanmakta olduğum Linear stage inch standardında. Bağlamaya çalıştığım Nema 17 Step motor metrik standartta olduğu için shaft bağlantısını yapacak uygun bir kaplin bulamadım. En yakın kaplin 5mm – 5mm olanı bir tarafa çok iyi oturmasına rağmen linear stage bağlantısı biraz boşta kalıyordu. Bu da aksın hizalanmasını bozduğu için titreşim ve motorun gereksiz zorlanmasına neden oluyordu. Bunun üzerine kendim bir tane yapmaya karar verdim. Kumpas ile ölçtüğümde motor şaftının çapı 0.495, Linear Stage’in şaftı 0.482 çıktı. Bunları print ettikten sonra içlerini hafifçe törpülediğimde iki tarafa da sağlamca oturacak bir bağlantı aparatım oldu. M5 vida ve somunlarla sabitleniyor. İşin güzeli -ve neden normal kaplinlerin bir çoğunda olmadığını anlamadığım- yani, karşılıklı vida sabitlemesi yaptığınızda shaftta biraz boşluk olsa bile vidaları ayarlayarak aksı bozmadan sabitleyebiliyorsunuz.
Motor bağlantısı:
Bu parça motoru linear stage’e sabitliyor ve aynı zamanda devrenin içinde durduğu ana parçaya da bağlı. Linear Stage bağlantısı için 2X #10-32 vida gerekiyor. Ana parçaya bağlantısı ise 2X m5 vida ve somunla yapılıyor. Motor ise 2X m3 vida ile üst iki vidasından sabitleniyor. Linear stage aslında Nema 23 motorlar için dizayn edilmiş olduğu için Nema 17 bağlantısı bu şekilde biraz problemli. Aks merkezini kaybetmeyecek şekilde hizalandığında Nema 17 ancak üst deliklerden tutturulabiliyor, alt delikler Linear Stage bağlantısına denk geldiği için kullanılamıyor. Ancak bugüne kadar bunun bir dezavantajını görmedim.
Ana parça:
Bu parça baskı devre ve bütün elektronik ekipmanı tutan parça. Kendi içinde 4 parçadan oluşuyor. Kasa, kasa kapağı (ray), kapak bağlantısı ve pil askıları (Strap Holders). Kasa hem motor bağlantısına hem de Stage’e sabitleniyor. Linear Stage’e sabitlemek için 4x m4 vida ve somun kullandım. Bu bağlantı yeri de büyük ihtimalle inch sistemde. Ancak vida yuvası değil. Düz bir delik ve üst tarafta somun bağlantı yerinde bir boşluk seklinde olduğu için biraz boş kalmakla birlikte m4 vida ve somun uyuyor. Aslında m5 vida daha iyi oturuyor ama somunu için yer yok. Bu bağlantının normalde nasıl yapıldığı hakkında en ufak fikrim yok. Daha farklı ve mantıklı bir bağlantı yapılabilir. Ben elimdeki malzeme ve imkanlarla çözmeye çalıştım. Önce baskı devreyi kasanın içindeki raya kaydırarak yerleştirmek, sonra kasayı stage’e kapak bağlantısıyla beraber monte etmek, en son olarak da sürgülü kapağı kapatarak 2x m5 vidayla sabitlemek gerekiyor.
Hata raporları
Baskı devre problemleri
Baskı devrede ilk denemede bir hata gözümden kaçmış. Linear Stage’in optik switchlerinden gelen sinyali 12v’dan 5v a indiren Buck Converter’in +/- girişlerini ters yapmışım. Devreyi tekrar bastırmak istemedim. Bu yüzden Buck Converter’i pcb uzerine lehimlemek yerine pcb den çıkan kablolara lehimledim, böylece problemi yamadım. Kaynak olarak sağladığım Fritzing projesinde bu sorunu düzelttim. Düzgün olması gerekiyor, ancak denenmediğini de belirtmeliyim.
Canon DSLR’lar kontrol edilebiliyor ama Nikon DSLR’lar edilemiyor.
Bu nedense oldukça geç farkına vardığım bir durum. Canon kameraları tetiklemek için tip (kulaklık jakının en uç kısmı) ve ground’un (kulaklık jakının en dip kısmı) kısa devre yapılması yeterli. Oysa Nikon kameralarda hem tip(uç), hem ring(orta) kısımların ikisinin birden ground (dip) ile kısa devre yapılması gerekiyor. Bunun için yaptığım kasanın uzerindeki 3.5mm jack bağlantısında tip ve ring bağlantılarını birbirine bağladım. Ekteki resimde mor ve turuncu kablolar bu iki girişi birbirine bağlayan kablolar. Bu kabloları lehimsiz bir şekilde bağlanıp çıkartılabilir şekilde sabitledim ki, gerektiğinde Canon makinelerle de kullanabileyim.

Genel dizayn hataları
FocusStacker v2’nin bütün ayarlarını olabildiğince basit tutmaya çalıştım. Hedefim kullanımının da bir o kadar basit olması yönündeydi, ancak bu ikisinin birbiriyle olan bağının sandığım kadar tekdüze olmadığını anladım. FocusStacker v2 de herhangi bir menü vs. yok. Bütün ayarlar ve kontroller 4 ledli tuş + Rotary encoder ile yapılıyor. Rotary encoderin tuşunu da sayarsak toplamda 5 tuş. Gecikmeler ayarlanırken de, pozisyonlar belirlenirken de sürekli olarak rotary encoderi çevirmek, tuşlara basılı tutmak ve çift basma yapmak gerekiyor. 1x ve üzeri yakınlaşmalarda bu tuşa basmaların ve encoder çevirmelerin her biri ciddi bir deprem etkisi yaratıyor. Hatta yeterince sabilenmediyse her ayar sırasında kadraj bile bozulabiliyor. Görünen o ki, kontrollerin ve motorun aynı yerde olmasının dezavantajları varmış. Setup bir kere kurulduktan sonra kameraya ya da kameranın temas ettiği şeylere mümkün olduğunca az dokunmak gerekiyor.
Bundan sonraki versiyonlarda kontrol ünitesi ile motor bölümü arasındaki bağ mümkün olduğunca az olacak.
Başka bir eksik de, dizaynın update ve bug fixler için çok kullanışsız olması. Arduino kodunu güncellemek için bütün sistemin sökülüp tekrar takılması gerekiyor. Buna tuş takımı da dahil, çünkü baskı devrenin üzerindeki komponentler tuşlar sökülmeden çıkmasını engelliyor. Eğer Arduino’nun usb girişi dışarıdan ulaşılabilir olsaydı çok daha kullanışlı olacaktı.
İkinci Makro rayın göz ardı edilemeyecek avantajları var. Ancak sistemi ne kadar çok yükseltirseniz mukavemeti o kadar azaltıyor, titreşimleri o kadar arttırıyorsunuz. Ayrıca Çin malı makro raylar hassaslıktan son derece uzaklar. Sabitleme vidasını sıktığınızda aynı noktada kalamıyorsunuz. Bu durum göreceli olarak yüksek büyütmelerde rayı gereksiz kılıyor. Bu yüzden bu versiyondan sonra ikinci ray kullanmak yerine uzun bir plate ile Arca Swiss Clamp kullandım.
Gecikmeleri ayarlamak çok fazla gecikmeye neden oluyor
Bu versiyonu tasarlarken en çok dikkat ettiğim ve önem verdiğim şey cihazın mümkün olan en kompakt ve kolay kullanımlı tasarıma sahip olması, bunu yaparken de en az pil tüketimini yapmasıydı. Bu yüzden sistemden ilk çıkarttığım şey lcd panel oldu. Bu tarz bir görselleştirme hem çok yer kaplıyordu, hem de fazladan enerji tüketiyordu. Zaten amacım neredeyse gözünü vizörden ayırmadan kontrol edilebilecek bir sistem yapmaktı. Ancak buton ve ledlerle yaptığım delay (gecikme) ayarlama sisteminin pratikte pek başarılı olmadığı kanaatindeyim. Bir kere ortada numerik bir değer olmadığı için doğru shutter beklemesinin ayarlanıp ayarlanmadığından tam olarak emin olamıyordum. Buradaki en ufak bir hata, azıcık yetersiz kalan bir bekleme bütün uğraşının çöp olmasına neden oluyordu. Bu yüzden bekleme sürelerine büyük büyük paylar koymaya başladım. Normalde 15 dakika sürecek stacking süreçlerinin 30-40 dakikaları bulmaya başladığını fark ettiğimde sistemi editleyerek biraz daha otomatikleştirdim.
Yukarıda kabaca bahsettiğim gibi bir ışık sensörü yardımıyla fotoğraf makinesinin SD karta yazma ışığını okuyarak shutter beklemesini otomatik hale getirdim. Bunu yapmak için 3.5mm lik stereo jack bağlantısının deliğini genişleterek daha 6 pinlik bir soket taktım. Bu sokete kendi yaptığım bir kablo aparatı yardımıyla hem ışık sensörünü hem de kamera tetikleme kablosunu bağladım.
Sistem otomatikleşti ve gerçekten çok hızlandı. Ama sadece çalıştığı zamanlarda… Işık sensörünü kamera üzerine sabitlemek bir problem haline gelmişti. Ekstradan ortada kablolar peydahlandı. Değiştirdiğim jack bağlantısı kırılgan ve çirkin bir hale geldi. Kısaca otomatikliği arttırdım, ama mobilite ve stabilite kaybettim. Hangisi daha kötü bilmiyorum, o yüzden FocusStacker v3 çalışmalarım başladı.