Bu yazıyı yazmam aslında biraz plansız oldu. Çalıştığım yerde iş icabı bambaşka bir amaç için edinilen makro ve geniş açı cep telefonu lenslerinden birini test etmek için elime almamla birlikte “Cep telefonu ile makro” konu başlıklı bu yazıyı görür gibi oldum.
Bu yazı 2013 yılında yazıldığı için o zamana ait teknolojiyi yansıtıyor. Güncel bir telefon ile çok daha yüksek imaj kalitesi elde edilecektir. Tüm yazıyı güncellemek için fırsat yaratmalıyım.
Birçok kompakt, SLR-like, hatta SLR fotoğraf makinesi modelleriyle bile “mercimek sensörlü” diye dalga geçilirken bir cep telefonunun 4.5mm X 3.4mm (iPhone 4) boyutlarındaki sensörü bana makro çekim için hiç umut vermiyordu. Üstelik RAW da kaydedemiyordum. Ama sorun değil, amacım kendime yeni bir makro cihazı yaratmak değil, sadece neler yapılabiliyor görmek ve sizinle paylaşmak.
Cep telefonu için makro lens
Lensimiz oldukça minik bir şey. Telefon kamerasının üzerine takılacağı için zaten minik olmak zorunda. eBay üzerinden birkaç dolar fiyata bulunan, pek kaliteli olmayan bir model. İki lens bir arada veriliyor. Geniş açı ve makro lensler üst üste takılmış şekilde birlikte geliyor.

Lensin bir bayonet! bölümü yok. O tarafa çepeçevre, dairesel bir mıknatıs takılmış. Metal gibi gördüğünüz bölüm bir mıknatıs. Yani lensimizi telefon kamerasının üzerine gelecek şekilde mıknatısla yapıştırmamız gerekiyor.
Lens iki parçadan oluşuyor demiştim. Bunlar vidalı sistem ile birbirine bağlanmış. Çevirip çıkarıyor ve sadece MACRO yazan bölüm ile ilgileniyoruz. Geniş açı konumuz değil. Boyutları verebilmek için 1 TL ile yan yana koyarak tekrar gösteriyorum.

Bu tür lenslerin telefon ile kullanılmasını sağlayan kılıflar satılıyor. Telefonu kılıfın içine geçiriyoruz. Kameranın bulunduğu yerde bir pencere ve bunun üzerinde harici lensi takabileceğimiz bir bölüm var. Ama benim elimdeki örnekle birlikte gelen bir kılıf yoktu. Mıknatısı işin içine sokabileceğim kılıfı kendim üretmek zorundaydım.
iPhone 4S ile makro fotoğraf

Ekipmanları masaya dizdiğimizde böyle bir görünüm oluşuyor. Newport Linear Stage ile hassas odaklama yapacağız. Aydınlatma için İkea Jansjö led lambamız var. Bu lamba sıcak ışığı ile makro fotoğraflarda çok tercih ediliyor. Lensimiz için ilaç kutusundan bozma karton kılıf yaptık. Lensin yapışması için iki minik metal parçayı da yapıştırıcı ile kartona tutturduk. Arka planda kıskaçlarla sabitlenmiş bir yaprak üzerinde canlı “weevil” böceğimiz çekim öncesi makyaj tazeliyor.

Karton kılıf ile birlikte telefonumuzu Newport üzerine koyduk. Üzerinde sallantılı bir şekilde duruyor. O yüzden çekim esnasında deklanşör’e basmak biraz sorun olacak. Telefonda DSLR gibi uzaktan kumandam yok. Çekime mecburen küçük bir dokunuş ve sallantı eşlik edecek. Bu da muhtemel bir kalite kaybı olarak karşımıza çıkacak.

Çekim öncesi bir şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Telefonda otomatik odakla açık ise istediğimiz yere netleme yapmamız çok zor. Telefon sürekli oraya buraya netleme yapıp hedef arayacak. Bunun için AE/AF-Lock özelliğini kullanmamız gerekiyor. Telefon ekranında parmağımızı basılı tutarak hedefe netleme yapmasını ve netliği o mesafede sürekli korumasını sağlıyoruz. Parmağımızı ekrana basılı tutunca bir kare şekli ile netleme yaptığını gösteriyor ve bıraktıktan sonra ekranın altında AE/AF Lock yazısı beliriyor (Telefon modeline göre değişebilir). Bunu iptal etmek için yine ekrana basılı tutuyoruz. Kilitlemeyi yaparken en yakın netleme mesafesini tutturmak biraz zor ama şart da değil. Ancak kilitleme esnasında o sıradaki ışık ölçümüne göre pozlama süresi de sabitlendiğinden sonrasında ışık koşullarının değişmediğine emin olmamız gerek. Yoksa karanlık ya da çok parlamış fotoğraflar çıkabilir.
Odak kilitlemeyi yaptıktan sonra Newport’un mikrometresi ile hassas bir şekilde istediğimiz yere netleyebiliriz.
Yukarıdaki ilk denemeden sonra sert yansımalar, sert gölgeler ve yine sert bokehler hoşuma gitmediği için ışık ile böcek arasına beyaz peçeteden bir katman koydum. Difüzör görevi alan peçete ışığı yumuşatacak.

Alıştığmız kaliteden uzağız ama oldukça büyütebildik. Weevil gibi fazla büyük olmayan bir böceğin göz peteklerini her iki fotoğrafta da seçebiliyoruz. Peçete işini yapıp ışığı yumuşattı. Ama keşke ışık miktarını biraz daha yüksek tutabilseydim. Işık loş kaldığı için bu sefer de pozlama süresi ve kumlanma arttı. Yeni bir cihaz ile şu anda resmen acemilik çekiyorum.
iPhone 4 ile tekrar makro çekim
Bir başka gün testi tekrarlamak istedim. Bu sefer telefon olarak iPhone 4S değil iPhone 4 modelini kullandım. İki model arasında kamera farkı var. 4S daha gelişkin, bakalım 4 ne yapacak.
Bu seferki konuğumuz ölü bir eşek arısı. Onu da bahçede buldum. Her nedense bugünlerde her yerde ölü arılarla karşılaşıyorum. En çok da bal arısı. Gökyüzünden yağmış gibiler, üzücü bir durum…
İlk testte yapmayı atladığım bir şeyi yapıp önce cep telefonunun çıplak kamerasıyla çekim yaptım. Lensimizin ne kattığını görebilmek için önce onsuz ne kadar yapabildiğimize bakmamız lazım değil mi?

Herhalde hiç kimse bu fotoğrafa makro diyemez. Telefon en yakın odaklama ayarında olduğu halde arının cinsi dışında bir ayrıntısını göremiyoruz. Düzeneğimizi tekrar kurup sahneye yaklaşalım:

Sonuç fena değil, buna gönül rahatlığıyla makro diyebilirim. Üzerindeki iri bir toz teli dahil birçok detay görülebiliyor. Ama ben hala aydınlatmayı öğrenememişim. Kağıt difüzör kullanmama rağmen ışık patlamaları detayları ezmiş ve gözü rahatsız ediyor. Keşke RAW çekebilseydim.
iPhone ve makro lensimiz birlikte 1cm mesafeye netleyebiliyor. Bu örnekler de o şekilde çekildi. Telefon ile böcek arası çok yakın olduğu için aydınlatmada büyük sorunlar yaşıyorum. Çalışma mesafesindeki darlığın bir olumsuz etkisi de focus stacking çalışmalarında perspektif bozulmalarına yol açması. Bu durum seri çekimlerde kadrajın korunmasını zorlaştırıyor.
Cep telefonu ile makro video
Evet video… Cep telefonu ile makro çekmenin en eğlenceli tarafını video’da buldum. Fotoğraf olarak beni tatmin etmekten uzak olsa da video doğası gereği düşük çözünürlüklerde çalıştığı için kalite kaybı fazla algılanmıyor. Çok kolay taşınabilir bir makro video çözümü olarak iPhone + makro lens ikilisi ile favori canlılarımızın davranışlarını gayet başarılı bir şekilde kaydedebiliyoruz.
1080p full hd güzelce bu işin altından kalkabiliyor.
İlk testimin konuğu weevil’in temizlik / kaşınma davranışını Youtube üzerinden izleyebilirsiniz. Çekimde Newport ile odak mesafesini ileri-geri değiştiriyorum. Newport’un hassasiyeti konusunda da fikir veriyor. 1080p çözünürlük ve tam ekran tavsiye ediyorum.
Büyütme ve deformasyon
Pratik sonuçları gördükten sonra büyütme miktarı ve şekil bozukluğunu incelemek için milimetrik kağıt ile ölçüm yaptım. Bu fotoğrafta gördüğünüz gibi lensin deformasyon etkisi korkunç. Makro lenslerde hiç istenmeyen bu durum kağıdı erimiş de akar bir görünüme getirmiş.

Yine düzlem olmayan bir netlik, kenarlarda şekil bozukluğu dışında bulanık (out-of-focus) bir durum yaratmış. Sol üst köşedeki kararmayı saymayın. O benden kaynaklandı. Aydınlatmayı oraya verememişim.
Milimetre başına piksel değerleri şeklinde bir ölçüme gidersem 1:1 makro lens ile büyütmeyi kıyaslayabilirim. Bu mantıkla iPhone + makro lens çözümü bize 0.8X büyütme sağlıyor. 1:1 lense oldukça yakın. Fakat çalışma mesafelerini kıyaslarsak gerçek makro lensimiz bize 1 karış aralık verirken telefonda 1cm ile yetinmek zorundayız.
Sonuç
Fotoğraf olarak başarısız bulmama rağmen fotoğrafı unutun demek haksızlık olur. Sonuçlar o kadar kötü değil. Fotoğraf makinesi olmayan ama makro çekim nasıl bir şey diye merak edenlere ayrıca önerebilirim. Ama işiniz kolay olacak diyemem.
Fotoğrafın tersi, video konusunda çok keyif verici bir çözümü $2.5 fiyatla alabilmek güzel. Video çekiminde ileride de kullanabileceğimi düşünüyorum. DSLR gövdeler video konusunda daha başarılı olmasına rağmen kıymetli şarjımı bitirmek istemeyeceğimden cep telefonum imdadıma yetişebilir.
İşlem süresinde telefon ısınıyor ve şarjı da hızla tükeniyor. Çekim sırasında bir gözünüz şarjda olsun.
