Bu yazıyı yazmam aslında biraz plansız oldu. Çalıştığım yerde iş icabı bambaşka bir amaç için edinilen makro ve geniş açı cep telefonu lenslerinden birini test etmek için elime almamla birlikte “Cep telefonu ile makro” konu başlıklı bu yazıyı görür gibi oldum.
Birçok kompakt, SLR-like, hatta SLR fotoğraf makinası modelleriyle bile “mercimek sensörlü” diye dalga geçilirken bir cep telefonunun 4.5mm X 3.4mm (iPhone 4) boyutlarındaki sensörü bana makro çekim için hiç umut vermiyordu. Üstelik RAW da kaydedemiyordum. Ama sorun değil, amacım kendime yeni bir makro cihazı yaratmak değil, sadece neler yapılabiliyor görmek ve sizinle paylaşmak.
Cep telefonu için makro lens
Lensimiz oldukça minik birşey. Telefon kamerasının üzerine takılacağı için zaten minik olmak zorunda. eBay üzerinden birkaç dolar fiyata bulunan, pek kaliteli olmayan bir mode. İki lens bir arada veriliyor. Geniş açı ve makro lensler üst üste takılmış şekilde birlikte geliyor.
Lensin bir bayonet! bölümü yok. O tarafa çepeçevre, dairesel bir mıknatıs takılmış. Metal gibi gördüğünüz bölüm bir mıknatıs. Yani lensimizi telefon kamerasının üzerine gelecek şekilde mıknatısla yapıştırmamız gerekiyor.
Lens iki parçadan oluşuyor demiştim. Bunlar vidalı sistem ile birbirine bağlanmış. Çevirip çıkarıyor ve sadece MACRO yazan bölüm ile ilgileniyoruz. Geniş açı konumuz değil. Boyutları verebilmek için 1 TL ile yan yana koyarak tekrar gösteriyorum.
Bu tür lenslerin telefon ile kullanılmasını sağlayan kılıflar satılıyor. Telefonu kılıfın içine geçiriyoruz. Kameranın bulunduğu yerde bir pencere ve bunun üzerinde harici lensi takabileceğimiz bir bölüm var. Ama benim elimdeki örnekle birlikte gelen bir kılıf yoktu. Mıknatısı işin içine sokabileceğim kılıfı kendim üretmek zorundaydım.
iPhone 4S ile makro fotoğraf

Ekipmanları masaya dizdiğimizde böyle bir görünüm oluşuyor. Newport Linear Stage ile hassas odaklama yapacağız. Aydınlatma için İkea Jansjö led lambamız var. Bu lamba sıcak ışığı ile makro fotoğraflarda çok tercih ediliyor. Lensimiz için ilaç kutusundan bozma karton kılıf yaptık. Lensin yapışması için iki minik metal parçayı da yapıştırıcı ile kartona tutturduk. Arka planda kıskaçlarla sabitlenmiş bir yaprak üzerinde canlı “weevil” böceğimiz çekim öncesi makyaj tazeliyor.
Karton kılıf ile birlikte telefonumuzu Newport üzerine koyduk. Üzerinde sallantılı bir şekilde duruyor. O yüzden çekim esnasında deklanşör’e basmak biraz sorun olacak. Telefonda DSLR gibi uzaktan kumandamız yok. Çekime mecburen küçük bir dokunuş ve sallantı eşlik edecek. Bu da muhtemel bir kalite kaybı olarak karşımıza çıkacak.
Çekim öncesi bir şeye dikkat etmemiz gerekiyor. iPhone gibi otomatik odaklamalı bir telefon kullanıyorsak istediğimiz yere netleme yapmamız çok zor. Telefon sürekli oraya buraya netleme yapıp hedef arayacak. Bunun için AE/AF-Lock özelliğini kullanmamız gerekiyor. Telefon ekranında parmağımızı basılı tutarak hedefe netleme yapmasını ve netliği o mesafede sürekli korumasını sağlıyoruz. Parmağımızı ekrana basılı tutunca bir kare şekli ile netleme yaptığını gösteriyor ve bıraktıktan sonra ekranın altında AE/AF Lock yazısı beliriyor. Bunu iptal etmek için yine ekrana basılı tutuyoruz. Kilitlemeyi yaparken en yakın netleme mesafesini tutturmak biraz zor ama şart da değil. Ancak kilitleme esnasında o sıradaki ışık ölçümüne göre pozlama süresi de sabitlendiğinden sonrasında ışık koşullarının değişmediğine emin olmamız gerek. Yoksa karanlık ya da çok parlamış fotoğraflar çıkabilir.
Odak kilitlemeyi yaptıktan sonra Newport’un mikrometresi ile hassas bir şekilde istediğimiz yere netleyebiliriz.
Yukarıdaki ilk denemeden sonra sert yansımalar, sert gölgeler ve yine sert bokehler hoşuma gitmediği için ışık ile böcek arasına beyaz peçeteden bir katman koydum. Difüzör görevi alan peçete ışığı yumuşatacak.
Alıştığmız kaliteden uzağız ama oldukça büyütebildik. Weevil gibi fazla büyük olmayan bir böceğin göz peteklerini her iki fotoğrafta da seçebiliyoruz. Peçete işini yapıp ışığı yumuşattı. Ama keşke ışık miktarını biraz daha yüksek tutabilseydim. Işık loş kaldığı için bu sefer de pozlama süresi ve kumlanma arttı. Yeni bir alet ile resmen acemilik çekiyorum.
iPhone 4 ile tekrar makro çekim
Bir başka gün testi tekrarlamak istedim. Bu sefer telefon olarak iPhone 4S değil iPhone 4 modelini kullandım. İki model arasında kamera farkı var. 4S daha gelişkin, bakalım 4 ne yapacak.
Bu seferki konuğumuz ölü bir eşek arısı. Onu da bahçede buldum. Her nedense bugünlerde her yerde ölü arılarla karşılaşıyorum. En çok da bal arısı. Gökyüzünden yağmış gibiler, üzücü bir durum… Neredeyse biber gazından diyeceğim.
İlk testte yapmayı atladığım birşeyi yapıp önce cep telefonunun çıplak kamerasıyla çekim yaptım. Lensimizin ne kattığını görebilmek için önce onsuz ne kadar yapabildiğimize bakmamız lazım değil mi?
Herhalde hiç kimse bu fotoğrafa makro diyemez. Telefon en yakın odaklama ayarında olduğu halde arının cinsi dışında bir ayrıntısını göremiyoruz. Düzeneğimizi tekrar kurup sahneye yaklaşalım:
Sonuç fena değil, buna gönül rahatlığıyla makro diyebilirim. Üzerindeki iri bir toz teli dahil birçok detay görülebiliyor. Ama ben hala aydınlatmayı öğrenememişim. Kağıt difüzör kullanmama rağmen ışık patlamaları detayları ezmiş ve gözü rahatsız ediyor. Keşke RAW çekebilseydim.
iPhone ve makro lensimiz birlikte 1cm mesafeye netleyebiliyor. Bu örnekler de o şekilde çekildi. Bu mesafede telefon ile böcek arası çok dar olduğu için aydınlatmada büyük sorunlar yaşıyoruz. Çalışma mesafesindeki darlığın bir olumsuz etkisi de focus stacking çalışmalarında perspektif bozulmalarına yol açması. Bu durum seri çekimlerde kadrajın korunmasını da zorlaştırıyor.
Cep telefonu ile makro video
Evet video… Cep telefonu ile makro çekmenin en eğlenceli tarafını video’da buldum. Fotoğraf olarak beni tatmin etmekten uzak olsa da video doğası gereği düşük çözünürlüklerde çalıştığı için kalite kaybı fazla algılanmıyor. Çok kolay taşınabilir bir makro video çözümü olarak iPhone + makro lens ikilisi ile favori canlılarımızın davranışlarını gayet başarılı bir şekilde kaydedebiliyoruz.
iPhone 1080p full hd desteği ile güzelce bu işin altından kalkabiliyor.
İlk testimin konuğu weevil’in temizlik / kaşınma davranışını Youtube üzerinden izleyebilirsiniz. Çekimde Newport ile odak mesafesini ileri-geri değiştiriyorum. Newport’un hassasiyeti konusunda da fikir veriyor. 1080p çözünürlük ve tam ekran tavsiye ediyorum. İnternet’im çok yavaş diyorsanız 720p’ye de razı olurum 🙂
Büyütme ve deformasyon
Pratik sonuçları gördükten sonra büyütme miktarı ve şekil bozukluğunu incelemek için milimetrik kağıt ile ölçüm yaptım. Yandaki fotoğrafta gördüğünüz gibi lensin deformasyon etkisi korkunç. Makro lenslerde hiç istenmeyen bu durum kağıdı erimiş de akar bir görünüme getirmiş.
Yine düzlem olmayan bir netlik, kenarlarda şekil bozukluğu dışında bulanık (out-of-focus) bir durum yaratmış. Sol üst köşedeki kararmayı saymayın. O benden kaynaklandı. Aydınlatmayı oraya verememişim.
Milimetre başına piksel değerleri şeklinde bir ölçüme gidersem 1:1 makro lens ile büyütmeyi kıyaslayabilirim. Bu mantıkla iPhone + makro lens çözümü bize 0.8X büyütme sağlıyor. 1:1 lense oldukça yakın. Fakat çalışma mesafelerini kıyaslarsak gerçek makro lensimiz bize 1 karış aralık verirken telefon ile 1cm ile yetinmek zorundayız.
Sonuç
Fotoğraf olarak başarısız bulmama rağmen fotoğrafı unutun demek haksızlık olur. Sonuçlar o kadar kötü değil. Fotoğraf makinası olmayan ama makro çekim nasıl birşey diye merak edenlere ayrıca önerebilirim. Ama işiniz kolay olacak diyemem.
Fotoğrafın tersi, video konusunda çok keyif verici bir çözümü $2.5 fiyatla alabilmek güzel. Video çekiminde ileride de kullanabileceğimi düşünüyorum. DSLR video konusunda daha başarılı olmasına rağmen kıymetli şarjımı bitirmek istemeyeceğimden cep telefonum imdadıma yetişebilir.
İşlem süresinde telefon hayli ısınıyor ve şarjı da hızla tükeniyor. Çekim sırasında bir gözünüz şarjda olsun.
18 yorumlar
Selam,
Kendi yazımdan sonra bu yazıyı okuyunca kendimden utandım ne diyelim el elden üstünmüş 🙂
harika bir yazıydı teşekkürler.
Saygılar.
Rica ederim, ben teşekkür ederim.
Sizin yazınızın da meraklılara büyük katkısı olduğuna eminim. Makro konusunda Türkçe kaynak sıkıntısı çeken çok insan var.
Buralarda sadece 2 ay içinde yeşilllik ve çiçekleri görürüz. O esnada her taraf çiçek dolar, arılar, böcekler coşarlar vallahi. Madem öyle çekeyim dedim. Kaçmıyor da arılar. Dibine kadar yaklaştırdım telefonu. Video çektim. Instagram’a atmıştım. Elbette istediğim sonuç olmadı. Bunun makrosu niye yok yahu demiştim. Bak yapmışlar 🙂
Evet Caner, makro da tele de artık cep telefonunda da var. Benim test ettiğim çok kaliteli bir lens değil, fiyatı da çok az. Eminim daha iyi sonuçlar alınacak lensler de vardır. Denk gelirsem başka lensler de denemek isterim.
Fotograf ile ilgili birseyleri arastirirken sitenizi tesadufen buldum gercekten harika bilgiler var, fotograflariniz muhtesem.
Ellerinize saglik.
Teşekkür ederim. Beğendiğinize çok sevindim.
Makro fotoğraf için 500 TL civarı raw çeken birkaç makine tavsiye edebilirmisinz?
Merhaba, farklı marka gövdelerde deneyim sahibi değilim. Genel olarak SLR tipi bir makine tavsiye ederim. Lens bağlama konusunda sıkıntınız olmaz. Ben kendim Pentax kullanıyorum. Bu marka fiyat olarak Canon-Nikon’dan daha uygun. Pentax görüntü kalitesi olarak APS-C segmentinde belki de lider konumda. 500 TL sizi 2.el pazara yöneltecektir. 2.elden çekinmeye gerek yok. Benim neredeyse tüm ekipmanım bu şekilde. Şu anda kullandığım Pentax K-x gövdeyi de 2. el bu fiyatlara bulmak mümkün.
Son dönemde aynasız makinalar da makroda çok iyi işler çıkardıklarını ispat ettiler. Ancak fiyatları biraz daha yukarıda kalabilir. Sony Nex serisi çok tutuluyor.
Lens olarak da plan yapmanız gerekecektir. 500 TL’ye lensleri de dahil ediyorsak iş zorlaşıyor.
Selam, yazıda “$2.5 fiyatla alabilmek güzel” yazmışsınız. İnternette gördüğüm kadarıyla Türkiye’de bu tip ucuz lensler bile 40-50 liraya satılıyor. Uygun fiyata satın almak için tavsiye edeceğiniz bir yer var mı?
Teşekkürler
Merhaba, bu tür alışverişleri eBay üzerinden yapıyorum. Türkiye’de inanılmaz kar payı koyuyorlar. Şimdi tekrar baktığımda telefon lenslerinde çeşitlerin de çok arttığını görüyorum. Makro’dan tele’ye çok çeşitli lensler var. Benim bahsettiğim ve kullandığım şu tür bir lensti:
http://www.ebay.ie/itm/0-67X-Wide-Angle-Macro-Lens-Black-for-iPhone-5-4G-4S-4-i9300-Mobile-Phone-hv2n-/300896109571?pt=UK_Mobiles_Accessories_RL
Daha iyilerini de tercih edebilirsiniz. eBay’de biraz arama yaparsanız size en uygun olanı seçme şansınız olacaktır.
Merhaba;
Çok güzel bi anlatım ve faydalı bir yazı. Teşekkür ederim.
Öteden beri fotograf çekmeye ilgiliyim vee gizli bir yeteneğim varmış gibi hissediyorum. ayrıca seviyorum fotograf cekmeyi.
1500-2000 TL’lik bi makine almayı düşünüyorum ama. cep telefonuyla fotograf cekmekten başka hiçbir tecrybem olmadıgından, yanlış yapmamak için şuanda forumlarda doşarak fikir edinmek çabasındayım.
Sizden yardım istiyorum, nasıl bir yol izlemeliyim, öncelikle direk olarak bir makinemi almalıyım.
Yoksa zaten 8mp olan Note2 telefonuma öncelikle bir mercek falan gibi bişey alarakmı başlamalıyım.
Ne dersiniz???
İyi günler.
Eğer fotoğraf çekmekten keyif alıyorsanız bir SLR makina almadan gerçek keyfi tadamazsınız. Keşke fırsatınız olsa, bir makina ve bol çeşitli lens sahibi bir arkadaşınız olsa, size lenslerin farkını gösterebilse.
Yalnız bu keyfi yaşamak çok ucuz ya da zahmetsiz olmuyor. Portre, manzara, kuş, astronomi, makro derken işin sonu yok, veya başka bir deyişle keyfin de sonu yok. Ben Pentax K-x gibi uygun fiyatlı bir gövde ve çekmeceler dolusu eski manual lensler kullanıyorum. En ucuz böyle oluyor. Ona rağmen lenslere, tripodlara yapılan yatırım gövdeyi kat kat aşıyor. Bunu bilmeniz lazım. Bi güzelliği var lens işini zamana yayabilirsiniz. Sonra yavaş yavaş bakarsınız bazı lensler makinadan pek çıkmıyor, tarzınız ortaya çıkmaya başlıyor.
Cep telefonu ile güzel fotoğraflar elbette çekilebilir. Ama koşullara ne kadar bağlı olup, ne kadar kısıtlandığınızı farketmek için fotoğraf makinesi ve çeşitli lensler denemelisiniz.
Kısaca, ilk cümlede dediğim gibi siz makine alın 🙂
teşekkür ederim.
Nasıl bi makine veya…
tam olarak hangi makineyi tavsiye edersiniz???
Marka model tercihi kişisel olmalı. Arkadaş çevresi de önem kazanabiliyor. Çünkü lens alıp vermeler sıkça oluyor. Aynı marka kullanıcılar bir arada olunca paylaşımlar kolay oluyor.
Bunları bir kenara koyarsak ben bugüne kadar Pentax K-x kullandım. Beni çok mutlu etti, fiyatı da çok uygundu. Söylenilenlerin aksine lens sıkıntısı hiç çekmedim. eBay ile dünya elimizin altında.
Şu anda gövde değişikliği niyetindeyim ve hedefim full-frame aynasız Sony A7. Aynasızların çok farklı avantajları var. Siz de mesela bir Sony NEX 6 araştırabilirsiniz. Bu makinalar küçük bilezik şeklinde adaptörler ile marka model ayırmadan her tür lensi kullanabiliyor.
Bu lenslerin normal çekimlerde bir etkisi var mı ? Normal fotolarda daha kaliteli bir görüntü oluşur mu ?
Merhaba, bu tarz eklenti lensler ile uzaktaki nesneleri yakınlaştırma, ya da çok yakından makro çekim yapma şansına sahip oluyoruz. Ya da geniş açı lens takıp normalde çekim yapabildiğimizden çok daha geniş bir görüntü oluşturabiliyoruz. Fakat genel prensip olarak lenslerin üzerine ne kadar eklenti takarsak görüntü kalitesi o kadar bozulur. Işık daha az geçer, her bir cam parçasının kusurları fotoğrafa eklenir. Yani sorunuza cevap olarak daha kaliteli görüntü oluşmaz. Netlik normal çekime göre daha kötüdür ama daha önceden çekemediğimiz (tele, geniş açı, makro gibi) fotoğrafları çekebiliriz.
Merhaba, video çekimi için zoom kalitesi nasıl? Uzaktan bir yeri yakınlaştırarak çektiğimde görüntü bozulur mu?
Merhaba, evet malesef görüntü bozuluyor. Cep telefonunda görüntü kalitesini düşürmemek için zoom özelliğinden mümkün olduğunca kaçınmak gerek.