Ana sayfa Ekipman İncelemeLensler Ucuz zoom lens ile makro çekim

Ucuz zoom lens ile makro çekim

tarafından Güray Dere

Makro çekime başlangıç yapmak ya da sadece biraz denemek isteyenler seçeneklerin çokluğu karşısında genellikle kararsız kalıyorlar. Bu konuda çok fazla mesaj alıyorum. “Hangi lensle başlanmalı?”, “Elimdeki şu lens işe yarar mı?” ya da “Bu kadar masraf yapmaya gerek var mı?”

Bu tür sorulara cevap verirken duruma göre çok şey tavsiye ediyorum ama makro için hiçbir zaman önermediğim tek bir şey oldu: Ucuz zoom lensler!

Aslında pahalı makro lenslere yönelene kadar yapılabilecek çok şey var. Daha önce böyle yazılar yazmıştım. Bu yazının farkı ise o hiç tavsiye etmediğim ucuz tele zoom lensleri kullanacak olmam. Madem bu kadar fikir yürütüyorum lense bir şans verip elinden gelenin en iyisini yapmasını isteyeceğim.

Tokina 80-250 Autozoom f4.5

Tokina 80-250
Tokina 80-250

Bu inceleme biraz tesadüf sonucu ortaya çıktı. Böyle bir lens almaya ve kullanmaya hiç niyetim yoktu. Fakat bir şekilde kızıma dürbün yapmak istediğim için zoom lens arayışına girdim. Geniş bir aralıkta çalışması ve üzerinde tripod bağlantısı olması dışında hiçbir beklentim  yoktu. Çok alternatif vardı, bu lens denk geldi. Bu hikayeyi de ayrı bir yazı yapacağım.

Lensimiz Tokina 80-250mm. Aynı lens başka markalar altında da çıkmış. İmalat tarihini bilmiyorum ama bunlar eski lensler. M42 zoom’ların çoğunun fiyatları bedavaya kadar iniyor. Yani her koşulda posta masrafı lensin fiyatından yüksek oluyor. Gümrükteki memurlar da duruma inanamamış olmalı ki muayene için beni çağırıp açıklama yaptırdılar. Öyle evirip çevirip bakınca ağırca gövdesiyle çok ucuz görünmüyor. Neyse ikna edip lensi aldım geldim.

Lens dediğim gibi M42 bayonet. Bu yüzden adaptör kullanarak bağladım. Sonsuza netleyen güzel bir adaptörüm var. Önce normal çekimde denedim. Diyafram tam açıkken görüntü kalitesi rezalet. Henüz uyanıyor da yeni aralanmış çapaklı gözlerle etrafa bakıyor gibiyiz. Görüntü f8’e kadar da toparlamıyor. f11 ve f16 ise iyi, oldukça net bir görüntü veriyor. Elime geçen herşeyi makro çekimde denediğim için bu sefer olabilecek en uygunsuz lens ile nasıl bir makro çekilebilir sorusunun cevabını aramaya başladım. Hem bu test birçok tele zoom lens kullanıcısına da rehber olabilirdi.

Tokina 80-250 minimum netleme mesafesi 6m olduğu için makro çekimde bir yardımcıya ihtiyaç duyuyor. Bu da tahmin ettiğiniz gibi Raynox DCR-250 oldu. Raynox sayesinde 10cm gibi bir mesafeye odaklama yapabilecek.

Tokina_80-250_Makro
Makro kullanımı için yardımcı malzemeler

Raynox kendisiyle gelen universal adaptörü sayesinde farklı filtre çaplarına sahip birçok lense kolayca takılıyor. Tokina’ya da ek bir şeye ihtiyaç duymadan bağlanabildi. Fakat kaliteli bir ışıklandırma oluşturabilmek için difüzör ve gölgelik kullanımı gerek. Bunları önemsemeyen arkadaşlar bir daha düşünsünler derim.

Lensin filtre çapı 67mm. Elimdekiler arasında uygun olabilecek gölgelik 52mm filtre çapına sahip. Oysa Raynox’un dışı 49mm. Bu yüzden yukarıda gördüğünüz şekilde 49mm-52mm filtre çapı büyütücü ile sorunu giderdim.

Difüzör olarak favorim kağıt bardaklar. Bunu da gölgeliğin çapına uyacak, aynı zamanda görevini de güzelce yerine getirecek boyutlarda kestim. Bu işlemi yaparken önceden test edip çekim sırasında lensin hangi mesafeye odakladığına bakmak gerek. Difüzör o mesafedeki objeyi örtecek şekilde tasarlanmalı.

Tokina_80-250_Makro_2
Parçaları birleştiriyoruz.

Parçaları birleştirdiğimizde yukarıdaki görünümü elde ettik. Kağıt bardağın kesik bölümü altta çünkü oradan içeriye objeyi sokacağız. Kadrajı ayarlarken rahat hareket ettirebileceğimiz kadar boşluk açmamız gerek.

Tokina80-250-Macro
Tokina 80-250 ile makro çekim

Düzenek tam olarak böyle. Ateşlemeye hazır görünüyor. Objemiz olan ölü sinek bir iğne ucuna yapıştırıcı ile tutturuldu. Bu işlemde malesef çok özenli davranamadım. İlk birkaç girişimde sorun yaşayınca sinirlenip yapıştırıcıyı biraz bol sürmüşüm. Bu da fotoğrafta kötü göründü. Ama olsun, şu anda test yapıyoruz, sanat değil.

Çekime geçerken sinek bardağın içine sürülüp odak mesafesine getirildi. Ve ışığı dışarıdan bardağa vurup aydınlatacak şekilde her iki tarafa birer led lamba yerleştirildi (Ikea Jansjö masa lambaları)

Kadrajı kafama göre ayarladım. İstediğim görüntü lens 220mm civarındayken gerçekleşti. Zoom lenslerde genellikle ortada kalan zoom değerleri daha keskin oluyor. Yani 135mm-200mm aralığında bu lensten en iyi sonucu alabilirdim ama o zaman kadrajı beğenmedim. İlk testi f8 değerinde gerçekleştirdim. Makroda diyaframı fazla kısarsak kırınım (diffraction) yüzünden detay kaybettiğimizi biliyoruz. Hatta f8 bile tehlike sınırı sayılır. Bu şekilde çekimi baştan sona yaptım. Fakat fotoğrafları incelerken bir türlü içime sinmedi. Netlikte birşeyler eksikti. Tekrar makina başına geçtim.

Burada iki değerlendirme yaptım.

  • Uzaktan kumandamı kaybettim. Hemen yenisini sipariş verdim ama bu test için 1 ay beklemek istemiyorum. Bu yüzden deklanşöre elle bastım. Gecikmeli modda 2sn sonra çekim yapılsa bile yarattığım sarsıntının çekime etkisi olabilir mi?
  • Lensin optiği çok kötü olduğu için diyaframı daha fazla kısmak gerekir mi?

Diyafram kısmak her iki soruna da çare olacağı için öyle yaptım. Lensi f16’ya getirdim. Kötü bir şekilde kırınım bölgesine girmiş oldum ama yapacak birşey yoktu. Bir öncekinde 1.6sn olan pozlama süresi şimdi iyice artarak 4sn oldu. Ya 4sn pozlama boyunca titreşim iyice söndü ve bu iyi geldi. Ya da optiğin daha kaliteli bir bölgesini kullanmış oldum. Yani işe yaradı. Çekimi f16 ile baştan aldım. Focus stacking için 46 poz çekim gerekti.

Sinek
Tokina 80-250 ile sinek çekimi

Fotoğrafı daha detaylı inceleyeceğiz ama ilk bakışta bu sonucu görmek beni mutlu etti. Hiç de tahmin ettiğim gibi kullanılamayacak bir sonuç olmadı. Sevindim çünkü ekipman yarışına dur demek gerektiğinin bir başka göstergesi oldu. İyi bir lens ile en iyi lens arasında gözle görülür fark olmayabilir. Yeter ki ışık doğru kullanılsın, çekim tekniğine dikkat edilsin.

Şimdi fotoğrafın 3 farklı bölgesinden detay alarak bakalım.

Merkez bölge detayı
Merkez bölge detayı

Lenslerin en güçlü oldukları bölge merkezleri. En keskin görüntü burada oluşuyor. Tokina f16 diyaframa rağmen merkezde fena iş çıkarmamış. Detay tatmin edici seviyede.

Kenar bölge
Kenar bölge detayı

Burada zorlanma hissediliyor. Anten silikleşmeye başlamış. CA renk bozulmaları görülüyor. Bu arada CA demişken Tokina 80-250’nin en kötü olduğu alan bu. f16’ya kadar kıstığım ve Photoshop CA düzeltme vs. uyguladığım halde bu mavi-kırmızı haleler görünmeye, renkleri bozmaya devam ediyor. Hele daha açık diyaframlarda kabul edilemez seviyelere yükseliyor. Makroda lensi kapasitesinin ötesine zorluyoruz. O yüzden bu dediklerim makro çekimde katlanarak artıyor ve daha fazla önem kazanıyor.

Kenar detayı
Uzak kenar bölge detayı

Merkezden daha da uzaklaşınca lensin iyice dağıldığı görülüyor. CA bozulmaları kontrast ile artar. Buradaki parlak yapıştırıcı görüntüsü CA etkisini üst düzeye çıkarmış. Ve tüyler iyice silikleşmiş. Üzerine diffraction etkisiyle pek bir detay kalmamış.

Sonuç

Tekrar özetlersem, bütün bu olumsuzluklara rağmen fotoğrafa dönüp baktığımda hiç de fena olmayan bir sonuç görüyorum. Kenar keskinliği ancak makro için üretilmiş veya başka özel lenslerde yüksek seviyede oluyor. Biz ise olabilecek en uygunsuz lenslerden birinden bahsediyoruz.

İyi bir ışık kullanımı ve doğru focus stacking tekniği ile kötü lenslerle bile makro çalışılabileceğini görüyoruz. Çoğumuzda çok daha modern tele zoom lensler var. Bunlar daha da iyi sonuç verecektir. Amaç makro çekmek ise hiç beklemeden elde ne varsa yan donanımla onu destekleyip işe başlamak belki de en iyisi. Bir heves yola çıkıp, piyasadaki en iyi makro lenslerden biri olan Canon MP-E 65 alıp, bu lens bir karıştan ötesini çekmiyor, otomatik netleme bile yok diyerek geri veren de var. Önce makroyu tanımak, tekniği, el alışkanlığını geliştirmek lensten daha önemli.

Bu arada bir uyarı da yapmam lazım tabi. Lens ucuz dedim ama kullandığım yan donanımlar çok da ucuz değiller. Tipod, kafa ve ray çok önemli. Rahat ve stabil aynı zamanda hassas bir çalışma ortamı sağlamadan elimizde en iyi lens bile olsa kaliteli çekimler yapamayız. Yan donanımı düşünmeden büyük umutlara kapılmamakta fayda var.

Bunlar da ilginizi çekebilir

7 yorumlar

Bayram 17 Şubat 2015 - 19:06

Çok şaşırtıcı gerçekten… Ben 80-400 ne iş çıkarır acaba 🙂

Reply
Güray Dere 17 Şubat 2015 - 19:20

Onun optiği çok daha iyidir. Denemek isterdim.

Reply
özgür 17 Şubat 2015 - 19:57

Kararsız kaldım şimdi.18-55’i gövdeye tersmi taksam yoksa 55-300 ilesizin yaptığınız ekipmanları mı kullansam

Reply
Güray Dere 17 Şubat 2015 - 20:54

18-55 ile uğraşmayın. Hem diğerinden daha iyi bir lens değil, hem de çalışma mesafesi çok kısa olacak. 55-300 daha iyi sonuç verecektir. Tabi Raynox ile…

Reply
Bayram 18 Şubat 2015 - 17:56

Deneriz abi bir gün 🙂

Reply
Anonim 09 Ocak 2016 - 23:16

güzel bi başlangış yazısı olmuş tskler. bir sey sorabilirmiyim.
raynox alacam kesin….. elimde canon 70-300mm macro lens var…yeterli mi sigma 105mm yada canon 100mm macro objektifleri fark yaratır mı

Reply
Güray Dere 10 Ocak 2016 - 01:59

Raynox 70-300 ile iyi geçinecektir. Hatta 200mm ve yukarısı fazla bile gelebilir. Makro lens kullanırsanız özellikle köşelerde biraz daha keskin görüntüler alırsınız. Ama acele etmenize gerek yok. Işık kullanımı ve focus stacking tekniği üzerine deneyim kazanıp sonra geçebilirsiniz… Zaten muhtemelen o zaman başka çözümlere yöneleceksiniz. Ters bağlı agrandizör lensleri gibi. Ucuz ve çok etkili… Şahsen artık normal makro lens kullanmıyorum.

Reply

Yorum bırakın